RAMAZAN AYI
Ramazân-ı Şerîf, Kur’ân-ı Kerim'in nâzil olduğu aydır.
Peygamber Efendimiz, bilhassa Ramazan ayında Kur’ân-ı Kerîm’e daha fazla
ehemmiyet verirdi. Dostu Cebrâil (a.s.) ile bu ayda her gece Kur’ân-ı Kerîm’i
mukabele ederlerdi. Vefatından önceki Ramazan’da ise bu mukabeleyi iki
kere yapmışlardı. (Bkz. Müslim, Fedâil 50.)
Resûlullah, Kur’ân-ı Kerîm’i, Cebrail’den (a.s.) sonra bazı sahabileriyle de
mukabele ederdi. (Ahmed, I, 405)
İbni Mesut’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır.
Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir
demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.”
(Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Cebrâîl (a.s.) bana göründü ve; “Ramazân’a erişip de günahları affedilmeyen
kimse rahmetten uzak olsun!”dedi. Ben de “Âmîn!” dedim…”(Hâkim, IV,
170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545)
Oruç, Peygamberimizin hicretinden bir buçuk sene sonra Şaban Ayı'nın
onuncu günü farz kılınmış olup, İslâm’ın beş şartından biridir.
Peygamberimiz bu hususu “İslâm beş şey üzerine kurulmuştur: Allah’tan
başka Tanrı olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna
tanıklık etmek; namaz kılmak, zekât vermek, ramazan orucunu tutmak ve
gücü yetenler için Beytullah'ı ziyaret etmektir (hac)”diyerek bildirmiştir.
(Buhârî, “Îmân”, 34, 40; “İlim”, 25; Müslim, “Îmân”, 8)
RAMAZAN VE ORUÇLA İLGİLİ AYETLER
" Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de
sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar.
Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir.
Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz-
sizin için daha hayırlıdır. "O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma
konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık
içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden
sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız,
size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye
(uygun hükümler gönderiyor).
Bakara Suresi 183-184-185. Ayetler
" Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, size örtüdürler,
siz de onlara örtüsünüz. Allah (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize
zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve
Allah'ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından
ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun.
Bununla birlikte siz mescitlerde itikafta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın koyduğu sınırlardır.
Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar."
Bakara Suresi 187. Ayet
RAMAZAN VE ORUÇLA İLGİLİ HADİSLER
* “Bir yudum su ile dahî olsa sahur yapınız.”
(Abdurrazzâk, Mu sannef, IV,227/7599)
* “Sahur yemeği yiyin, zîrâ sahurda bereket vardır.”(Buhârî, Savm, 20)
* “Oruç tutunuz ki, (madden ve mânen) sıhhat bulasınız!”(Heysemî, 203 III, 179)
* “Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan
orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhârî, Îmân 28, Savm 6)
* “Hiçbiriniz oruçlu olduğu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin.
Eğer biri kendisine söver veya çatarsa «ben oruçluyum» desin.”(Buhârî, Savm, 9)
* “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır.
Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.”(Tirmizî, Savm 82)
* “Kim Ramazan’ın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek
terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”
(Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174.)
* “Allâh Teâlâ Ramazan’da orucu farz kıldı, ben de (terâvîh) namazını sünnet kıldım.”
(İbn-i Mâce, Salât, 173)
* "Oruç açmakta acele ettikleri sürece müslümanlar hayır üzere yaşarlar."
(Buhârî, Savm 45; Müslim, Sıyâm 48. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 13; İbni Mâce, Sıyâm 24.)
* “Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı, oruç
açmakta acele davranandır." (Tirmizî, Savm 13.)
* "Gece, (doğudan) geldi de gündüz (batıdan) gitti ve güneş kayboldu mu oruçlu derhal orucunu açar."
(Buhârî, Savm 43; Müslim, Sıyâm 51–52. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 12.)
Evet, Ramazan Ayı'mıza bizleri ulaştıran Rabb'imize sonsuz şükürler olsun.
Bu mübarek ayımızı da ibadetler ederek, Kuran-ı Kerim'i en azından
kendi dilimizde idrak edecek şekilde okuyup hatim ederek geçirelim.