RAMAZAN ÇALIŞMASI


Facebook Ametist Reiki Şifa Grubu'muz için hazırladığım
Ramazan boyunca her gece aynı saatte yaptığımız çalışmamızı
bütünün en yüce hayrına olması niyetiyle sizlerle de paylaşıyorum.
Kaynak belirterek istediğiniz platformlarda yayınlayabilirsiniz.

* BAŞLANGIÇ *

Çalışmamıza en az beş dakika kala kıbleye karşı rahat bir sandalye ya da
koltukta dik bir şekilde oturarak nefesimize odaklanıp, sakinleşiyoruz.

Ciğerlerimiz dolana kadar burnumuzdan derin bir nefes alıp, ağzımızdan
yavaşça verirken yüreğimizden " Bildiğim ya da bilmediğim bütün
günahlarıma " şeklinde niyet edip; nefesimiz bitene kadar yavaşça uzatarak
" Estağfirullah " diyoruz. Bu işlemi 7 kere tekrar ediyoruz.

Her nefes verişimizde ruhumuzdaki bütün negatifliklerden; kin, nefret,
öfke, hasetlik gibi duygulardan arındığımızı düşünüyoruz.

Ardından Tövbe, İstiğfar ve Mağfiret Duaları ile kalplerimizi ve ruhlarımızı
bildiğimiz ya da bilmediğimiz bütün günahlarımızdan arındırıyoruz.
İstediğiniz sayıda okuyabilirsiniz. En az üç kez olmasını tavsiye ederim.

Estağfirullâhe ve etûbü ileyh.
Manası : “Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim.”

Sübhânallâhi ve-bihamdihî, Sübhânallâhil-azıym.
Manası : “ Allahü Teâlâyı tesbih ederim. Bütün noksan ve eksiklerden tenzih
ederim. Ve O’ na hamd ederim.”

Allâhümmeğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü ve mâ esrartü ve mâ a’lentü ve
mâ esraftü ve ente a’lemü bihî minnî entel-Mukaddemü ve en tel-Muahharu
la ilâhe illâ ente.
Manası : “ Allah’ım! Geçmiş ve gelecek, gizli ve aşikar işlediğim bütün hata ve
günahları, senin benden daha iyi bildiklerini de bağışla. İlerleten sensin,
gerileten de sensin. Senden başka ilah yoktur.”

Allâhümme mağfiretüke evseu min zünûbî
ve rahmetüke ercâ indî min amelî.
Manası : “ Allah’ım! Senin mağfiretin benim günahımdan çok geniştir. Tek
ümidim ve güvendiğim senin sonsuz rahmetindir, benim amelim değil.”

Allâhümme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ
ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke
binîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfiruzzünûbe
illâ ente bi-rahmetike yâ erhamer-râhimîn.
Manası : “ Allah’ım! Sen benim Rabbımsın. Senden başka hiçbir ilah yoktur.
Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm
yettiği kadar Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmaya çalışıyorum.
Ya Rabbi, işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.
Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrâr ve itiraf ediyorum.
Günahlarımı da itiraf ediyorum. Ya Rabbi, beni mağfiret buyur,
zira senden başka günahları bağışlayacak yoktur.”

Allâhümme inneke afüvvün Kerîmün tühibbül-afve fâ-fü annî.
Manası : “ Allah’ım! Muhakkak sen affedicisin,
Kerîmsin, affetmeyi seversin, beni de affet.”

Estağfirullah el-Azîm.
Manası : “Şânı pek yüce olan Allah’tan bağışlanmamı diliyorum.”

Ve Efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v) salavatlar getiriyoruz.

" Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedîn ve ala alihi ve sahbihi ve sellim."
Manası : " Ey Allah'ım ! Efendimiz, büyüğümüz Muhammed'e (s.a.v), evladu iyaline,
ashabına salatü selam eyle.(rahmet et, selametlik ver.)"
" Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd."
"Allâhümme barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
Kemâ barekte alâ İbrahîme ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd."
Manası : "Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline salât (rahmet) ettiğin gibi Muhammed’e ve âline de salât et.
Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi
Muhammed’e ve âline de hayır ve bereket ihsân et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin!"

" Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedîn mahtelefel-melevâni ve teâkabel-asarâni ve
kerrerel-cedidâni vestekbelel-ferkâdani ve belliğ rûhahü ve ervâha ehl-i beytihî minnât-tahiyyete
ves-selâme verham ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim teslîmen kesîran kesîra."
Manası : " Allah'ım melevan, asaran, cedidan ve ferkadan yıldızları devam ettiği müddetçe Efendimiz
Muhammed'e (s.a.v.) salat ve selam eyle. O'nun ve ehl-i beytinin ruhuna bizden saygı ve selam ulaştır."

" Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedîn ve Âdeme ve Nûhin ve İbrâhîme ve Mûsâ ve İsâ
ve mâ beynehüm minen-nebiyyîne vel-mürselîne. Salevâtüllahi ve selâmühû aleyhim ecmeîn."
Manası : " Allah' ım ! Hz.Muhammed' e (s.a.v.), Hz.Adem, Hz.Nuh, Hz.İbrahim, Hz.İsa (a.s.v.)
ve bunların arasında (gelip geçmiş bütün) peygamberlere rahmet ihsan eyle."

"Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ-Seyyidina
Muhammedinillezî tenhallü bihi’l ‘ukadu ve tenfericu bihi’l-kürabu ve tukdâ
bihi’l-havâicu ve tünâlü bihi’r-rağâibu ve husnu’l-havâtimi ve yusteska’l ğamâmu
bi-vechihi’l-kerîmi ve alâ âlihi ve sahbihi fî-külli lemhatin ve nefesin
bi-adedi külli ma’lûmin lek."
Manası : “Allah'ım! Bizim Efendimiz Muhammed’e (s.a.v) kusursuz bir salât ve rahmet,
mükemmel bir selâm ve selâmet vermeni diliyoruz. O Peygamber ki, onun
hürmetine düğümler çözülür, sıkıntılar ve belalar onun hürmetine açılıp
dağılır, hacet ve ihtiyaçlar onun hürmetine yerine getirilir. Maksatlara O’nun
hürmetine ulaşılır, güzel sonuçlar O’nun hürmetine elde edilir. O’nun şerefli
yüzü hürmetine bulutlardaki yağmur istenilir Allah’ım, onun ehl-i beytine,
ashabına da her göz kırpacak kadar zamanda (her an, saniye) her nefes alacak
zamanda sana malum olan varlıklar sayısınca salât et.”

Sonra niyetimizi ediyoruz.

* NİYET *

"Allah' ım tövbelerimizi, yüreğimizin derinliklerinden gelen arzularımızı kabul et lütfen.
Yaşamımdaki her türlü darlıktan, sıkıntıdan, mutsuzluktan, korkudan, kaygıdan, endişeden,
vesveseden, bunalımdan ve her türlü negatif etkiden özgürleşmeye niyet ediyorum.
Beni, ailemi ve bu dua okumasını yapan arkadaşlarımı feraha erdir, arındır, koru, rızıklandır,
bolluk ve nimetler ver, selamete çıkar Ya Rabb'im. Okuduğum duaların, Yasin-i Şerif ve Esmaların
nurunu ve sevabını Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimiz ve Ehl-i Beytinin ruhlarına, kendime, aileme,
sevdiklerime, bu dünyadan göç etmiş atalarımın ruhlarına, benimle birlikte okuma yapan arkadaşlarıma,
ülkeme, milletime ve bütün İslam Alemine armağan ediyorum. Allah'ım kabul et.
Aldığım her nefese şükürler olsun, hamd olsun. Seni seviyorum."

NOT: Kendi özel isteklerinizi de ayrıca niyete ekleyebilirsiniz.

* ÇALIŞMA SİSTEMİ *

Niyetimizi yaptıktan sonra, sırasıyla 21 Besmele, 3 İhlas, 3 Fatiha, 3 Felak,
3 Nas, 7 Ayetel Kürsi (Negatif Saldırı altındaysanız 21 kere okumanızı tavsiye
ederim), 21 Yunus Duası okuyup, aşağıda paylaştığım ilgili günün niyeti ile Yasin-i Şerif'i
ve Esmalarımızı okuduktan sonra yine 21 Besmele ile çalışmamızı bitiriyoruz.

Okuyacağımız duaları da mealleri ile birlikte paylaşıyorum.

* 3 İHLAS *

Bismillâhirrahmânirrahîm
" Kul hüvallâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve
lem yûled. Ve lem yeküllehû küfüven ehad."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
De ki: "O, Allah'tır, bir tektir. Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır,
o, hiçbir şeye muhtaç değildir.) Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin
babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir).
"Hiçbir şey O'na denk ve benzer değildir."

* 3 FATİHA *

Bismillâhirrahmânirrahîm
"Elhamdü lillâhi rabbil’alemin. Errahmânir’rahim.
Mâliki yevmiddin. İyyâke na’budü ve iyyâke neste’în, İhdinessırâtel
müstâkim. Sırâtellezîne en’amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
"Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret
gününün) maliki Allah'a mahsustur. (Allah'ım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız
senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet;
gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil."

* 3 FELAK *

Bismillâhirrahmânirrahîm
" Kul, euzü birabbil felâk, min şerri ma halak,
ve min şerri gasikin iza vakab, ve min şerri neffassâti fil ukad,
ve min şerri hâsidin iza hased."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
De ki: "Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin
kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman
hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım."

* 3 NAS *

Bismillâhirrahmânirrahîm
" Kul, euzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs,
min şerril vasvasil hannas, elleziy yuvesvisu fiy sudûrin nâs,
minel cinneti ven nâs."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
De ki: "Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi
vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik'ine,
insanların İlah'ına sığınırım."

* 7 AYETEL KÜRSİ *

( Her defasında bir tarafımıza üfleyerek-sağa, sola, yukarıya, aşağıya,
öne, arkaya ve içimize nefesimizi yutarak )

Bismillâhirrahmânirrahîm
"Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ
te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî
yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ
yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd.
Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
"Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve
dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi
O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların
önlerinde ve arkalarında olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği
müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine
almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür."

* YUNUS DUASI *

Bismillâhirrahmânirrahîm
"La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin"
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
“Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim.
Gerçekten ben kötü işler yapmışım!”

Not: Bu dua, Enbiya Suresi 87. ayette geçmektedir.


* 30 GÜNLÜK YASİN-İ ŞERİF OKUMASI *

Yasin-i Şerif'i aşağıdaki listedeki gün sıralamasındaki niyetlere göre okuma
yapacağız. Yani 1. gün-1.gün niyetiyle, 5. gün-5.gün niyetiyle gibi...

1. Gün İçin Örnek : “ Niyet ettim Allah rızasına ermek için Yasin-i Şerif'i
okumaya...”

1. Gün - Allah rızasına ermek için
2. Gün - Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ruhu için
3. Gün - Hz. Adem’in (a.s) ruhu için
4. Gün - Hz. Havva validemizin ruhu için
5. Gün - Hz. Ebu Bekr'in (r.a) ruhu için
6. Gün - Hz. Ömer’in (r.a) ruhu için
7. Gün - Hz. Osman ruhu için
8. Gün - Hz. Ali (r.a) ruhu için
9. Gün - Hz. Fatıma (r.a) Validemiz ruhu için
10. Gün - Hz. Ayşe (r.a) validemiz ruhu için,
11. Gün - Hz. Hasan (r.a) Efendimizin ruhu için
12. Gün - Hz. Hüseyin (r.a) Efendimiz ruhu için
13. Gün - Hz. Zeynel Abidin'in ruhu için
14. Gün - Ashab-ı Kiramın ruhu için
15. Gün - Kuran-ı Kerim’in nuruna müstağrak olmak için
16. Gün - Ruhunu kolayca teslim edebilmeye vesile için
17. Gün - Kabir azabının kolay geçmesine vesile için
18. Gün - Münker ve Nekirin sualleri kolay olsun diye
19. Gün - Kur’an, kabrini aydınlatmasına vesile olması için
20. Gün - Kur’an-ı Kerim'in kabirde yoldaş olması için
21. Gün - Mizanında hayrının ağır gelmesine vesile olması için
22. Gün - Sırat’ı kolay geçmeye vesile olması için
23. Gün - Arş-ı Alânın gölgesinde gölgelenmeye vesile için
24. Gün - Armağan (hediye) etmek için
25. Gün - Yüce Peygamberimize (s.a.v) komşu olmaya vesile için
26. Gün - Azrail’in (Âleyhisselâm) hoş gelmesine vesile için
27. Gün - Büyük, küçük tüm günahlarının affı için
28. Gün - Yüce Rabb'imizin cemalini görmeye vesile olması için
29. Gün - Tüm Müslümanların selameti için
30. Gün - Cenab-ı Hakk’a emânet etmek için

Otuzuncu gün Yâsin-i Şerif okunduktan sonra aşağıdaki gibi dua edilir.

“Ya Rabbi! Okuduğum Yâsin-i Şeriflerin sevabını senin yüce katına emanet
ediyorum. Senden başka ibadete layık hiçbir ilâh yoktur.
Sen Kemâliyle bilen kemâliyle işitensin.”

* YASİN SURESİ *

Bismillâhirrahmanirrahim

* Yâsîn (1)
* VeI Kur'ân-iI hakîm (2)
* İnneke IemineI mürseIîn (3)
* AIâ sırâtın müstakîm (4)
* TenzîIeI azîzirrahîm (5)
* Litünzira kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm gâfiIûn (6)
* Lekad hakkaIkavIü aIâ ekserihim fehüm Iâ yü'minûn (7)
* İnnâ ceaInâ fî a'nâkihim agIâIen fehiye iIeI ezkâni fehüm mukmehûn (8)
* Ve ceaInâ min beyni eydîhim sedden ve min haIfihim sedden feağşeynâhüm
fehüm Iâ yübsirûn (9)
* Ve sevâün aIeyhim eenzertehüm em Iem tünzirhüm Iâ yü'minûn (10)
* innemâ tünzirü menittebazzikra haşiyerrahmâne biIgaybi febeşşirhü
bimağfiretiv ve ecrin kerîm (11)
* İnnâ nahnü nuhyiI mevtâ ve nektübü mâ kaddemû ve âsârehüm ve küIIe
şey'in ahsaynâhü fî imâmin mübîn (12)
* Vadrib Iehüm meseIen ashâbeI karyeh. İz câeheI mürseIûn (13)
* İz erseInâ iIeyhi müsneyni fekezzebûhümâ fe azzeznâ bisâIisin fekâIû innâ
iIeyküm mürseIûn (14)
* KâIû mâ entüm iIIâ beşerün misIünâ vemâ enzeIerrahmânü min şey'in in
entüm iIIâ tekzibûn (15)
* KâIû rabbünâ ya'Iemü innâ iIeyküm IemürseIûn (16)
* Vemâ aIeynâ iIIeI beIâguI mübîn (17)
* KâIû innâ tetayyernâ biküm Iein Iem tentehû Ie nercümenneküm veIe
yemessenneküm minnâ azâbün eIîm (18)
* KâIû tâirüküm meaküm ein zikkirtum beI entüm kavmün müsrifûn (19)
* Vecâe min aksaImedineti racüIün yes'â kâIe yâ kavmittebiuI mürseIîn (20)
* İttebiû men Iâ yeseIüküm ecran ve hüm muhtedûn (21)
* Vemâ Iiye Iâ a'büdüIIezî fetarenî ve iIeyhi türceûn (22)
* Eettehizü min dûnihî âIiheten in yüridnirrahmânü bi-durrin Iâ tuğni annî
şefâatühüm şey'en veIâ yünkizûn (23)
* İnnî izen Iefî daIâIin mübîn (24)
* İnnî âmentü birabbiküm fesmeûn (25)
* KîIedhuIiI cennete, kâIe yâIeyte kavmî yâ'Iemûn (26)
* Bimâ gafereIî rabbî ve ceaIenî mineI mükremîn (27)
* Vemâ enzeInâ aIâ kavmihî min badihî min cündin minessemâi vemâ künnâ münziIîn (28)
* İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâhüm hâmidûn (29)
* Yâ hasreten aIeI ibâdi mâ ye'tîhim min resûIin iIIâ kânûbihî yestehziûn (30)
* EIem yerev kem ehIeknâ kabIehüm mineI kurûni ennehüm iIeyhim Iâ yerciûn (31)
* Ve in küIIün Iemmâ cemî'un Iedeynâ muhdarûn (32)
* Ve âyetün IehümüI arduI meytetü ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe
minhü ye'küIûn (33)
* Ve ceaInâ fîhâ cennâtin min nahîIiv ve a'nâb ve feccernâ fîha mineI uyûn (34)
* Liye'küIû min semerihî vemâ amiIethü eydîhim efeIâ yeşkürûn (35)
* SübhânneIIezî haIekaI ezvâce küIIehâ mimmâ tünbitüI ardu ve min
enfüsihim ve mimmâ Iâ ya'Iemûn (36)
* Ve âyetün IehümüIIeyü nesIehu minhünnehâre fe izâhüm muzIimûn (37)
* Veşşemsü tecrî Iimüstekarrin Iehâ zâIike takdîruI azîziI aIîm (38)
* VeIkamere kaddernâhü menâziIe hattâ âdekeI urcûniI kadîm (39)
* Leşşemsû yenbegî Iehâ en tüdrikeI kamere veIeIIeyIü sâbikunnehâr ve
küIIün fî feIekin yesbehûn (40)
* Ve âyetüI Iehüm ennâ hameInâ zürriyyetehüm fiI füIkiI meşhûn (41)
* Ve haIâknâ Iehüm min misIihî mâ yarkebûn (42)
* Ve in neşe' nugrıkhüm feIâ sarîha Iehüm veIâhüm yünkazûn (43)
* İIIâ rahmeten minnâ ve metâan iIâ hîn (44)
* Ve izâ kîIe Iehümüttekû mâ beyne eydîküm vemâ haIfeküm IeaIIeküm türhamûn (45)
* Vemâ te'tîhim min âyetin min âyâti rabbihim iIIâ kânû anhâ mu'ridîn (46)
* Ve izâ kîIe Iehüm enfikû mim mâ rezakakümüIIâhü, kâIeIIezîne keferû,
IiIIezîne âmenû enut'ımü menIev yeşâuIIâhü et'ameh, in entüm iIIâ fî daIâIin mübîn (47)
* Ve yekûIûne metâ hâzeI va'dü in küntüm sâdikîn (48)
* Mâ yenzurûne iIIâ sayhaten vâhideten te'huzühüm vehüm yehissimûn (49)
* FeIâ yestetîûne tavsıyeten veIâ iIâ ehIihim yerciûn (50)
* Ve nüfiha fîssûri feizâhüm mineI ecdâsi iIâ rabbihim yensiIûn (51)
* KâIû yâ veyIenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânü ve
sadekaI mürseIûn (52)
* İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâ hüm cemî'un Iedeynâ muhdarûn (53)
* FeIyevme Iâ tuzIemu nefsün şeyen veIâ tüczevne iIIâ mâ küntüm tâ'meIûn (54)
* İnne ashâbeI cennetiI yevme fîşüğuIin fâkihûn (55)
* Hüm ve ezvâcühüm fî zıIâIin aIeI erâiki müttekiûn (56)
* Lehüm fîhâ fâkihetün ve Iehüm mâ yeddeûn (57)
* SeIâmün kavIen min rabbin rahîm (58)
* VemtâzüI yevme eyyüheI mücrimûn (59)
* EIem a'hed iIeyküm yâ benî âdeme en Iâ tâ'buduşşeytân innehû Ieküm
adüvvün mübîn (60)
* Ve enî'budûnî, hâzâ sırâtun müstekîm (61)
* Ve Iekad edaIIe minküm cibiIIen kesîran efeIem tekûnû ta'kıIûn (62)
* Hâzihî cehennemüIIetî küntüm tûadûn (63)
* lsIevheI yevme bimâ küntüm tekfürûn (64)
* EIyevme nahtimü aIâ efvâhihim ve tükeIIimünâ eydîhim ve teşhedü
ercüIühüm bimâ kânû yeksibûn (65)
* VeIev neşâü Ietamesnâ aIâ a'yunihim festebekus sırâta fe ennâ yübsirûn (66)
* VeIev neşâü Iemesahnâhüm aIâ mekânetihim femestetâû mudıyyev veIâ yerciûn (67)
* Ve men nüammirhü nünekkishü fiIhaIkı, efeIâ ya'kiIûn (68)
* Ve mâ aIIemnâhüşşi'ra vemâ yenbegî Ieh in hüve iIIâ zikrün ve kur'ânün mübîn (69)
* Liyünzira men kâne hayyen ve yehıkkaI kavIü aIeI kâfirîn (70)
* EveIem yerav ennâ haIaknâ Iehüm mimmâ amiIet eydîna en âmen fehüm
Iehâ mâIikûn (71)
* Ve zeIIeInâhâ Iehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye'küIûn (72)
* Ve Iehüm fîhâ menâfiu ve meşâribü efeIâ yeşkürûn (73)
* Vettehazû min dûniIIâhi âIiheten IeaIIehüm yünsarûn (74)
* Lâ yestetîûne nasrahüm ve hüm Iehüm cündün muhdarûn (75)
* FeIâ yahzünke kavIühüm. İnnâ na'Iemü mâ yüsirrûne vemâ yu'Iinûn (76)
* EveIem yeraI insânü ennâ haIaknâhü min nutfetin feizâ hüve hasîmün mübîn (77)
* Ve darebe Ienâ meseIen ve nesiye haIkah kaIe men yuhyiI izâme ve hiye ramîm (78)
* KuI yuhyiheIIezî enşeehâ evveIe merrah ve hüve biküIIi haIkın aIîm (79)
* EIIezî ceaIe Ieküm mineşşeceriI ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûn (80)
* EveIeyseIIezî haIakassemâvati veI arda bikâdirin aIâ ey yahIüka misIehüm,
beIâ ve hüveI haIIâkuI aIîm (81)
* İnnema emrühû izâ erâde şey'en en yekûIe Iehû kün, feyekûn (82)
* FesübhaneIIezî biyedihî meIekûtü küIIi şey'in ve iIeyhi türceûn. (83)


Meal ( Diyanet ) :
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

* Yâ Sîn.(1)
* (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki sen elbette dosdoğru
bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.(2-4)
* Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi
uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.(5-6)
* Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.(7)
* Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine
dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.(8)
* Biz onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.(9)
* Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.(10)
* Sen ancak Zikr'e (Kur'an'a) uyanı ve görmediği halde Rahmân'dan korkan
kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükafatla müjdele.(11)
* Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları
eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir.(12)
* (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.(13)
* Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de
onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, "Şüphesiz biz size
gönderilmiş elçileriz" dediler.(14)
* Onlar şöyle dediler: "Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân hiçbir şey
indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."(15)
* (Elçiler ise) şöyle dediler: "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler
olduğumuzu Rabbimiz biliyor."(16)
* "Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir."(17)
* Dediler ki: "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer
vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur."(18)
* Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi
(uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler. (19)
* Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun."(20)
* "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."(21)
* "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz."(22)
* "Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar
vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar."(23)
* "O takdirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum."(24)
* "Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!"(25)
* (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke
kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.(26-27)
* Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir
ordu indirmedik. İndirecek de değildik.(28)
* Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.(29)
* Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.(30)
* Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine
dönmeyeceklerini görmediler mi?(31)
* Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.(32)
* Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler.(33)
* Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve
içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?(34-35)
* Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri
(nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir.(36)
* Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın
karanlık içinde kalmışlardır.(37)
* Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi,
hakkıyla bilen Allah'ın takdiri(düzenlemesi)dir.(38)
* Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş
kuru hurma dalı gibi olur.(39)
* Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir
yörüngede yüzmektedir.(40)
* Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.(41)
* Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.(42)
* Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.(43)
* Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.(44)
* Onlara, "Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette
göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet edilsin" denildiğinde yüz çevirirler.(45)
* Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar.(46)
* Onlara, "Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın"
denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere, "Allah'ın, dilemiş olsa
kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler.(47)
* "Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.(48)
* Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.(49)
* Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler.(50)
* Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.(51)
* Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı?
Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler."(52)
* Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp
huzurumuza çıkarılmışlardır.(53)
* O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz
şeylerin karşılığı verilir.(54)
* Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.(55)
* Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.(56)
* Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.(57)
* Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selam" (vardır).(58)
* (Allah şöyle der:) "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!"(59)
* "Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için
apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"(60-61)
* "Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"(62)
* "İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."(63)
* "İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!"(64)
* O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da
kazandıklarına şahitlik eder.(65)
* Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu halde) yola
koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!(66)
* Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne
ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.(67)
* Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü
azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?(68)
* Biz o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz)
ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.(69)
* (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün
(azabın) gerçekleşmesi için Kur'an'ı indirdik.(70)
* Görmediler mi ki biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan
hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.(71)
* Biz o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı
binekleridir, bir kısmını da yerler.(72)
* Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ
şükretmeyecekler mi?(73)
* Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'ı bırakıp da ilahlar edindiler.(74)
* Onlar ilahlar için (hizmete) hazır asker oldukları halde, ilahlar onlara
yardım edemezler.(75)
* (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz onların
gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.(76)
* İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki,
kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.(77)
* Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki:
"Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?"(78)
* De ki: "Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir."(79)
* O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.(80)
* Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez
mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.(81)
* Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.(82)
* Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.(83)

* ESMA-ÜL HÜSNA *

Bismillâhirrahmanirrahim

Hüvallahüllezi la ilahe illa hü.
Allah, Er-Rahmân, Er-Rahîm, El-Melik, El-Kuddûs, Es-Selâm, El-Mü’min, El-Müheymin,
El-Azîz, El-Cebbâr, El-Mütekebbir, El-Hâlık, El-Bâri, El-Musavvir, El-Gaffâr, El-Kahhâr,
El-Vehhâb, Er-Rezzâk, El-Fettâh, El-Alîm, El-Kâbıd, El-Bâsıt, El-Hâfıd, Er-Râfi, El-Muiz,
El-Müzill, El-Basîr, Es-Semi’, El-Hakem, El-Adl, El-Lâtîf, El-Habîr, El-Halîm, El-Azîm,
El-Gafûr, Eş-Şekûr, El-Aliyy, El-Kebîr, El-Hafîz, El-Mukît, El-Hasîb, El-Celîl, El-Kerîm,
Er-Rakîb, El-Mücîb, El-Vâsi’, El-Hakîm, El-Vedûd, El-Mecîd, El-Bâis, Eş-Şehîd, El-Hakk,
El-Vekîl, El-Kaviyy, El-Metîn, El-Veliyy, El-Hamîd, El-Muhsî, El-Mübdî, El-Muîd, El-Muhyî,
El-Mümît, El-Hayy, El-Kayyûm, El-Vâcid, El-Mâcid, El-Vâhid, Es-Samed, El-Kâdir,
El-Muktedir, El-Mukaddim, El-Muahhir, El-Evvel, El-Âhir, Ez-Zâhir, El-Bâtın, El-Vâli,
El-Müteâlî, El-Berr, Et-Tevvâb, El-Müntakim, El-Afüvv, Er-Raûf, Mâlikü’l-Mülk,
Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm, El-Muksit, El-Câmi’, El-Ganiyy, El-Muğni, El-Mâni’, Ed-Dârr,
En-Nâfi’, En-Nûr, El-Hâdi, El-Bedî’, El-Bâkî, El-Vâris, Er-Reşîd, Es-Sabûr. Celle Celalüh


Ramazan Çalışması Ametist Reiki
Ana Sayfa        İlayda Güçlü Ersoy        Eğitimler        Seanslar        İletişim