Yasin Dua Çalışması Ametist Reiki
YASİN DUA ÇALIŞMASI

Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir.
Sure, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.
Surede insanın ahlakî sorumlulukları, vahiy, Hz. Peygamber’i yalanlayan Kureyş Kabilesi,
Antakya halkına gönderilen Peygamberler, Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller,
öldükten sonra dirilme, hesap ve ceza konu edilmektedir.


* YASİN SURESİ İLE İLGİLİ HADİSLER *


“Her şeyin bir kalbi vardır. Kuran’ın kalbi de Yasîn’dir. Kim Yasin’i okursa Allah Teâlâ,
onun bu Yasin okumasına karşılık, Kur'an’ı on kere okumuş gibi sevap yazar.”
(Tirmizî, Fedâilu’l-Kur’an, 6, (2887); Darimî, Fedâilu’l-Kur’an, 21; Beyhakî, Şuabu’l-imân, IV, 94, (2233).)


“Bakara suresi Kuran’ın tepesi ve zirvesidir. Onun her ayetiyle birlikte seksen melek inmiştir.
Ayete’l-Kürsî arşın altından çıkarılmış ve onunla birleştirilmiş ya da Bakara suresiyle birleştirilmiştir.
Yasin ise Kuran’ın kalbidir. Bir kişi Allah Tebareke ve Teâlâ’ın rızasını ve ahiret yurdunu kazanmak için
Yasin’i okursa mutlaka bağışlanır. Ölülerinize onu (Yasin’i) okuyun.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 26; Ayrıca bkz. Taberânî, el-Mu’cemu’l-kebîr, XX, 230, (541).)


“Kim Allah’ın rızasını umarak bir gece Yasin’i okursa o gece bağışlanır.”
(Darimî, Sünen, Fezailu'l-Kur'an, 21, I, 852; İbn Hibbân, Sahih, Salâh, 23, (2574);
Beyhakî, Şuabu’limân, IV, 96, (2236).)


"Kim sabaha ulaştığında Yasin’i okursa, o kimseye, akşama ulaşıncaya kadar o günün kolaylığı bahşedilir.
Kim de onu bir gecenin başlangıcında okursa, ona da sabaha ulaşıncaya kadar o gecenin kolaylığı bahşedilir."
(Darimî, Fedailu'l-Kuran, 21.)


“Şüphesiz zatında ve sıfatlarında noksanlıklardan uzak ve şanı yüce olan Allah, gökleri ve yeri yaratmadan
bin yıl önce Tâhâ ve Yasin'i okumuştu. O zaman Melekler Kuran’ı işittiklerinde şöyle demişler:
Bunun kendisine ineceği ümmete ne mutlu! Bunu taşıyacak gönüllere ne mutlu! Bunu konuşacak dillere ne mutlu!”
(Darimî, Fezâilu'l-Kur'an, 20.)


“Kim gündüzün başlangıcında Yasin Suresini okursa, onun ihtiyaçları giderilir.”
(Darimî, Fezailu'l-Kur'an, 21.)


“Kim Allah’ın rızasını umarak bir gece Yasin’i okursa o gece bağışlanır.”
(Darimî, Fezailu'l-Kur'an, 21; İbn Hibbân, Sahih, Salâh, 23, (2574); Beyhakî, Şuabu’limân, IV, 96, (2236).)


“Yasin Kur'an’ın kalbidir. Onu, Allah’ın rızasını ve ahireti kazanmak için
okuyan kişi mutlaka affedilir. Onu, ölülerinize okuyun.”
(Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, IX, 394, 10847; a.mlf., Amelu’l-yevm ve’l-leyle, 581 (1074).)


“Kim Allah’ın rızasını umarak gündüz veya gece Yasin’i okursa günahları bağışlanır.”
(Taberânî, el-Mu`cemu’l-evsat, IV, 21, (3509); a.mlf., el-Mu`cemu’s-sağîr, I, 149.)


“Kim Allah azze ve celle’nin rızasını umarak Yasin’i okursa geçmiş günahları bağışlanır.
Ölülerinize onu (Yasin’i) okuyun.”
(Beyhakî, Şuabu'l-imân, IV, 93, (2231).)


“Kim Yasin’i okursa, Kur’an’ı on kere okumuş gibi (Allah) sevap yazar.”
(Beyhakî, Şuabu’l-imân, IV, 94 (2232).)


Facebook Ametist Reiki Şifa Grubu'muz için hazırladığım çalışmamızı
bütünün en yüce hayrına olması niyetiyle sizlerle de paylaşıyorum.
Kaynak belirterek istediğiniz platformlarda yayınlayabilirsiniz.


* BAŞLANGIÇ *

Çalışmamıza en az beş dakika kala kıbleye karşı rahat bir sandalye ya da
koltukta dik bir şekilde oturarak nefesimize odaklanıp, sakinleşiyoruz.

Ciğerlerimiz dolana kadar burnumuzdan derin bir nefes alıp, ağzımızdan
yavaşça verirken yüreğimizden " Bildiğim ya da bilmediğim bütün
günahlarıma " şeklinde niyet edip; nefesimiz bitene kadar yavaşça uzatarak
" Estağfirullah " diyoruz. Bu işlemi 7 kere tekrar ediyoruz.

Her nefes verişimizde ruhumuzdaki bütün negatifliklerden; kin, nefret,
öfke, hasetlik gibi duygulardan arındığımızı düşünüyoruz.

Ardından Tövbe, İstiğfar ve Mağfiret Duaları ile kalplerimizi ve ruhlarımızı
bildiğimiz ya da bilmediğimiz bütün günahlarımızdan arındırıyoruz.
İstediğiniz sayıda okuyabilirsiniz. En az üç kez olmasını tavsiye ederim.

Estağfirullâhe ve etûbü ileyh.
Manası : “Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim.”

Sübhânallâhi ve-bihamdihî, Sübhânallâhil-azıym.
Manası : “ Allahü Teâlâyı tesbih ederim. Bütün noksan ve eksiklerden tenzih
ederim. Ve O’ na hamd ederim.”

Allâhümmeğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü ve mâ esrartü ve mâ a’lentü ve
mâ esraftü ve ente a’lemü bihî minnî entel-Mukaddemü ve en tel-Muahharu
la ilâhe illâ ente.
Manası : “ Allah’ım! Geçmiş ve gelecek, gizli ve aşikar işlediğim bütün hata ve
günahları, senin benden daha iyi bildiklerini de bağışla. İlerleten sensin,
gerileten de sensin. Senden başka ilah yoktur.”

Allâhümme mağfiretüke evseu min zünûbî
ve rahmetüke ercâ indî min amelî.
Manası : “ Allah’ım! Senin mağfiretin benim günahımdan çok geniştir. Tek
ümidim ve güvendiğim senin sonsuz rahmetindir, benim amelim değil.”

Allâhümme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ
ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke
binîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfiruzzünûbe
illâ ente bi-rahmetike yâ erhamer-râhimîn.
Manası : “ Allah’ım! Sen benim Rabbımsın. Senden başka hiçbir ilah yoktur.
Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm
yettiği kadar Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmaya çalışıyorum.
Ya Rabbi, işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.
Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrâr ve itiraf ediyorum.
Günahlarımı da itiraf ediyorum. Ya Rabbi, beni mağfiret buyur,
zira senden başka günahları bağışlayacak yoktur.”

Allâhümme inneke afüvvün Kerîmün tühibbül-afve fâ-fü annî.
Manası : “ Allah’ım! Muhakkak sen affedicisin,
Kerîmsin, affetmeyi seversin, beni de affet.”

Estağfirullah el-Azîm.
Manası : “Şânı pek yüce olan Allah’tan bağışlanmamı diliyorum.”


Ve Efendimiz Hz. Muhammed'e salavatlar getiriyoruz.


" Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedîn ve ala alihi ve sahbihi ve sellim."
Manası : " Ey Allah'ım ! Efendimiz, büyüğümüz Muhammed'e (s.a.v), evladu iyaline,
ashabına salatü selam eyle.(rahmet et, selametlik ver.)"
" Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd."
"Allâhümme barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
Kemâ barekte alâ İbrahîme ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd."
Manası : "Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline salât (rahmet) ettiğin gibi Muhammed’e ve âline de salât et.
Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi
Muhammed’e ve âline de hayır ve bereket ihsân et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin!"

" Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedîn mahtelefel-melevâni ve teâkabel-asarâni ve
kerrerel-cedidâni vestekbelel-ferkâdani ve belliğ rûhahü ve ervâha ehl-i beytihî minnât-tahiyyete
ves-selâme verham ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim teslîmen kesîran kesîra."
Manası : " Allah'ım melevan, asaran, cedidan ve ferkadan yıldızları devam ettiği müddetçe Efendimiz
Muhammed'e (s.a.v.) salat ve selam eyle. O'nun ve ehl-i beytinin ruhuna bizden saygı ve selam ulaştır."

" Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedîn ve Âdeme ve Nûhin ve İbrâhîme ve Mûsâ ve İsâ
ve mâ beynehüm minen-nebiyyîne vel-mürselîne. Salevâtüllahi ve selâmühû aleyhim ecmeîn."
Manası : " Allah' ım ! Hz.Muhammed' e (s.a.v.), Hz.Adem, Hz.Nuh, Hz.İbrahim, Hz.İsa (a.s.v.)
ve bunların arasında (gelip geçmiş bütün) peygamberlere rahmet ihsan eyle."

"Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ-Seyyidina
Muhammedinillezî tenhallü bihi’l ‘ukadu ve tenfericu bihi’l-kürabu ve tukdâ
bihi’l-havâicu ve tünâlü bihi’r-rağâibu ve husnu’l-havâtimi ve yusteska’l ğamâmu
bi-vechihi’l-kerîmi ve alâ âlihi ve sahbihi fî-külli lemhatin ve nefesin
bi-adedi külli ma’lûmin lek."
Manası : “Allah'ım! Bizim Efendimiz Muhammed’e (s.a.v) kusursuz bir salât ve rahmet,
mükemmel bir selâm ve selâmet vermeni diliyoruz. O Peygamber ki, onun
hürmetine düğümler çözülür, sıkıntılar ve belalar onun hürmetine açılıp
dağılır, hacet ve ihtiyaçlar onun hürmetine yerine getirilir. Maksatlara O’nun
hürmetine ulaşılır, güzel sonuçlar O’nun hürmetine elde edilir. O’nun şerefli
yüzü hürmetine bulutlardaki yağmur istenilir Allah’ım, onun ehl-i beytine,
ashabına da her göz kırpacak kadar zamanda (her an, saniye) her nefes alacak
zamanda sana malum olan varlıklar sayısınca salât et.”

Sonra niyetimizi ediyoruz.


* NİYET *

"Allah' ım tövbelerimizi, yüreğimizin derinliklerinden gelen arzularımızı kabul et lütfen.
Yaşamımdaki her türlü darlıktan, sıkıntıdan, mutsuzluktan, korkudan, kaygıdan, endişeden,
vesveseden, bunalımdan ve her türlü negatif etkiden özgürleşmeye niyet ediyorum.
Beni, ailemi ve bu dua okumasını yapan arkadaşlarımı feraha erdir, arındır, koru, rızıklandır,
bolluk ve nimetler ver, selamete çıkar Ya Rabb'im. Okuduğum Duaların ve Yasin Suresi'nin
nurunu ve sevabını Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimiz ve Ehl-i Beytinin ruhlarına, kendime, aileme,
sevdiklerime, bu dünyadan göç etmiş atalarımın ruhlarına, benimle birlikte okuma yapan arkadaşlarıma,
ülkeme, milletime ve bütün İslam Alemine armağan ediyorum. Allah'ım kabul et.
Aldığım her nefese şükürler olsun, hamd olsun. Seni seviyorum."

NOT: Kendi özel isteklerinizi de ayrıca niyete ekleyebilirsiniz.


* ÇALIŞMA SİSTEMİ *

Niyetimizi yaptıktan sonra, sırasıyla 21 Besmele, 3 İhlas, 3 Fatiha, 3 Felak, 3 Nas,
7 Ayetel Kürsi (Negatif Saldırı altındaysanız 21 kere okumanızı tavsiye ederim), 21 Yunus Duası
okuyup, Yasin Suresi'ni okuduktan sonra yine 21 Besmele ile çalışmamızı bitiriyoruz.

Okuyacağımız duaları da mealleri ile birlikte paylaşıyorum.


* 3 İHLAS *

Bismillâhirrahmânirrahîm
" Kul hüvallâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve
lem yûled. Ve lem yeküllehû küfüven ehad."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
De ki: "O, Allah'tır, bir tektir. Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır,
o, hiçbir şeye muhtaç değildir.) Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin
babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir).
"Hiçbir şey O'na denk ve benzer değildir."

* 3 FATİHA *

Bismillâhirrahmânirrahîm
"Elhamdü lillâhi rabbil’alemin. Errahmânir’rahim.
Mâliki yevmiddin. İyyâke na’budü ve iyyâke neste’în, İhdinessırâtel
müstâkim. Sırâtellezîne en’amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
"Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret
gününün) maliki Allah'a mahsustur. (Allah'ım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız
senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet;
gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil."

* 3 FELAK *

Bismillâhirrahmânirrahîm
" Kul, euzü birabbil felâk, min şerri ma halak,
ve min şerri gasikin iza vakab, ve min şerri neffassâti fil ukad,
ve min şerri hâsidin iza hased."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
De ki: "Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin
kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman
hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım."

* 3 NAS *

Bismillâhirrahmânirrahîm
" Kul, euzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs,
min şerril vasvasil hannas, elleziy yuvesvisu fiy sudûrin nâs,
minel cinneti ven nâs."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
De ki: "Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi
vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik'ine,
insanların İlah'ına sığınırım."

* 7 AYETEL KÜRSİ *

( Her defasında bir tarafımıza üfleyerek-sağa, sola, yukarıya, aşağıya,
öne, arkaya ve içimize nefesimizi yutarak )

Bismillâhirrahmânirrahîm
"Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ
te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî
yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ
yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd.
Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm."
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
"Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve
dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi
O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların
önlerinde ve arkalarında olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği
müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine
almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür."

* YUNUS DUASI *

Bismillâhirrahmânirrahîm
"La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin"
Meali ( Diyanet ) : Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
“Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim.
Gerçekten ben kötü işler yapmışım!”

Not: Bu dua, Enbiya Suresi 87. ayette geçmektedir.


* YASİN SURESİ *

1. Yâsîn
2. Vel Kur’ân-il hakîm
3. İnneke leminel murselîn
4. Alâ sırâtin mustakîm
5. Tenzîlel azîzirrahîm
6. Litunzira kavmen mâ unzire âbâuhum fehum gâfilûn
7. Lekad hakkal kavlu alâ ekserihim fehum lâ yu’minûn
8. İnnâ cealnâ fî a’nâkihim aglâlen fehiye ilel ezkâni fehum mukmehûn
9. Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden feağşeynâhum fehum lâ yubsirûn
10. Ve sevâun aleyhim eenzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn
11. innemâ tunziru menittebeazzikra ve haşiyerrahmâne bilgaybi febeşşirhu bimağfiretiv ve ecrin kerîm
12. İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn
13. Vadrib lehum meselen ashâbel karyeh. İz câehel murselûn
14. İz erselnâ ileyhi musneyni fekezzebûhumâ fe azzeznâ bisâlisin fekâlû innâ ileykum murselûn
15. Kâlû mâ entum illâ beşerun mislunâ vemâ enzelerrahmânu min şey’in in entum illâ tekzibûn
16. Kâlû rabbunâ ya’lemu innâ ileykum lemurselûn
17. Vemâ aleynâ illel belâgul mubîn
18. Kâlû innâ tetayyernâ bikum lein lem tentehû le nercumennekum vele yemessennekum minnâ azâbun elîm
19. Kâlû tâirukum meakum ein zikkirtum bel entum kavmun musrifûn
20. Vecâe min aksalmedineti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiul murselîn
21. İttebiû men lâ yeselukum ecran ve hum muhtedûn
22. Vemâ liye lâ a’budullezî fetarenî ve ileyhi turceûn
23. Eettehizu min dûnihî âliheten in yuridnirrahmânu bi-durrin lâ tuğni annî şefâatuhum şey’en velâ yunkizûn
24. İnnî izen lefî dalâlin mubîn
25. İnnî âmentu birabbikum fesmeûn
26. Kîledhulil cennete, kâle yâleyte kavmî yâ’lemûn
27. Bimâ gaferelî rabbî ve cealenî minel mukremîn
28. Vemâ enzelnâ alâ kavmihî min badihî min cundin minessemâi vemâ kunnâ munzilîn
29. İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâhum hâmidûn
30. Yâ hasreten alel ibâdi mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânûbihî yestehziûn
31. Elem yerev kem ehleknâ kablehum minel kurûni ennehum ileyhim lâ yerciûn
32. Ve in kullun lemmâ cemî’un ledeynâ muhdarûn
33. Ve âyetun lehumul ardul meytetu ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhu ye’kulûn
34. Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîliv ve a’nâb ve feccernâ fîha minel uyûn
35. Liye’kulû min semerihî vemâ amilethu eydîhim efelâ yeşkurûn
36. Subhânnellezî halekal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitul ardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn
37. Ve âyetun lehumulleyu neslehu minhunnehâre fe izâhum muzlimûn
38. Veşşemsu tecrî limustekarrin lehâ zâlike takdîrul azîzil alîm
39. Velkamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm
40. Leşşemsû yenbegî lehâ en tudrikel kamere velelleylu sâbikunnehâr ve kullun fî felekin yesbehûn
41. Ve âyetul lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fil fulkil meşhûn
42. Ve halâknâ lehum min mislihî mâ yarkebûn
43. Ve in neşe’ nugrıkhum felâ sarîha lehum velâhum yunkazûn
44. İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn
45. Ve izâ kîle lehumuttekû mâ beyne eydîkum vemâ halfekum leallekum turhamûn
46. Vemâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’ridîn
47. Ve izâ kîle lehum enfikû mim mâ rezakakumullâhu, kâlellezîne keferû, lillezîne âmenû enut’ımu menlev yeşâullâhu et’ameh, in entum illâ fî dalâlin mubîn
48. Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sâdikîn
49. Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhideten te’huzuhum vehum yehissimûn
50. Felâ yestetîûne tavsıyeten velâ ilâ ehlihim yerciûn
51. Ve nufiha fîssûri feizâhum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn
52. Kâlû yâ veylenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânu ve sadekal murselûn
53. İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâ hum cemî’un ledeynâ muhdarûn
54. Felyevme lâ tuzlemu nefsun şeyen velâ tuczevne illâ mâ kuntum tâ’melûn
55. İnne ashâbel cennetil yevme fîşuğulin fâkihûn
56. Hum ve ezvâcuhum fî zılâlin alel erâiki muttekiûn
57. Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûn
58. Selâmun kavlen min rabbin rahîm
59. Vemtâzul yevme eyyuhel mucrimûn
60. Elem a’hed ileykum yâ benî âdeme en lâ tâ’buduşşeytân innehû lekum aduvvun mubîn
61. Ve enî’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm
62. Ve lekad edalle minkum cibillen kesîran efelem tekûnû ta’kılûn
63. Hâzihî cehennemulletî kuntum tûadûn
64. lslevhel yevme bimâ kuntum tekfurûn
65. Elyevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teşhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûn
66. Velev neşâu letamesnâ alâ a’yunihim festebekus sırâta fe ennâ yubsirûn
67. Velev neşâu lemesahnâhum alâ mekânetihim femestetâû mudıyyev velâ yerciûn
68. Ve men nuammirhu nunekkishu filhalkı, efelâ ya’kilûn
69. Ve mâ allemnâhuşşi’ra vemâ yenbegî leh in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubîn
70. Liyunzira men kâne hayyen ve yehıkkal kavlu alel kâfirîn
71. Evelem yerav ennâ halaknâ lehum mimmâ amilet eydîna en âmen fehum lehâ mâlikûn
72. Ve zellelnâhâ lehum feminhâ rekûbuhum ve minhâ ye’kulûn
73. Ve lehum fîhâ menâfiu ve meşâribu efelâ yeşkurûn
74. Vettehazû min dûnillâhi âliheten leallehum yunsarûn
75. Lâ yestetîûne nasrahum ve hum lehum cundun muhdarûn
76. Felâ yahzunke kavluhum. İnnâ na’lemu mâ yusirrûne vemâ yu’linûn
77. Evelem yeral insânu ennâ halaknâhu min nutfetin feizâ huve hasîmun mubîn
78. Ve darebe lenâ meselen ve nesiye halkah kale men yuhyil izâme ve hiye ramîm
79. Kul yuhyihellezî enşeehâ evvele merrah ve huve bikulli halkın alîm
80. Ellezî ceale lekum mineşşeceril ahdari nâren feizâ entum minhu tûkidûn
81. Eveleysellezî halakassemâvati vel arda bikâdirin alâ ey yahluka mislehum, belâ ve huvel hallâkul alîm
82. İnnema emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehû kun, feyekûn
83. Fesubhanellezî biyedihî melekûtu kulli şey’in ve ileyhi turceûn.


MEALİ : (Diyanet)

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

1. Yâ Sîn.
2-4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki sen
elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
5-6. Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi
uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
7. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.
8. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır.
Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.
9. Biz onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
10. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
11. Sen ancak Zikr'e (Kur'an'a) uyanı ve görmediği halde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarırsın.
İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükafatla müjdele.
12. Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız.
Biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir.
13. (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.
14. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü
bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, "Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz" dediler.
15. Onlar şöyle dediler: "Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân hiçbir şey indirmemiştir.
Siz sadece yalan söylüyorsunuz."
16. (Elçiler ise) şöyle dediler: "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor."
17. "Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir."
18. Dediler ki: "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz sizi
mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur."
19. Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?).
Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.
20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun."
21. "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."
22. "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz."
23. "Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese,
onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar."
24. "O takdirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum."
25. "Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!"
26-27. (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim,
Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.
28. Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik.
İndirecek de değildik.
29. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
30. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.
31. Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?
32. Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.
33. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler.
34-35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık.
Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
36. Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden,
bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir.
37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
38. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi,
hakkıyla bilen Allah'ın takdiri(düzenlemesi)dir.
39. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
41. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
42. Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
43. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
44. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.
45. Onlara, "Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan)
sakının ki size merhamet edilsin" denildiğinde yüz çevirirler.
46. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar.
47. Onlara, "Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın" denildiği zaman,
inkar edenler iman edenlere, "Allah'ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz?
Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler.
48. "Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.
49. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.
50. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler.
51. Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler
52. Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı?
Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler."
53. Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
54. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
55. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
56. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
57. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
58. Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selam" (vardır).
59. (Allah şöyle der:) "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!"
60-61. "Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.
Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"
62. "Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"
63. "İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."
64. "İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!"
65. O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.
66. Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu halde) yola koyulmak için didişirlerdi.
Fakat nasıl görecekler ki?!
67. Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de
ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
68. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız).
Hâlâ düşünmeyecekler mi?
69. Biz o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz)
ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
70. (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün (azabın)
gerçekleşmesi için Kur'an'ı indirdik.
71. Görmediler mi ki biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan hayvanlar
yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.
72. Biz o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.
73. Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'ı bırakıp da ilahlar edindiler.
75. Onlar ilahlar için (hizmete) hazır asker oldukları halde, ilahlar onlara yardım edemezler.
76. (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin.
Çünkü biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
77. İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki,
kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.
78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi.
Dedi ki: "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?"
79. De ki: "Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir."
80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.
81. Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi?
Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.
82. Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.
83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.


YASİN SURESİNDEN SONRA OKUNAN
BAĞIŞLAMA DUASI


Bismillahirahirrahmanirrahim
"Allahümme Rabbena ya Rabbena tegabbel minna duaena vekti hacetena bi hurmeti sureti
yasin ve ecirna minennari ve min azabil kabri ve min şerri sualin bi fadli sureti yasin.
Ya Rabbel alemiyne vesselamün alel mürseliyne Velhamdülillahi rabbil alemiyn. (El Fatiha)"


MEALİ:

"Ey Allah'ım okumuş olduğumuz Yasin Suresi hürmetine dualarımızı kabul et. İhtiyaçlarımızı bizlere ver.
Ey Alemlerin Rabbi! Yasin Suresi hürmetine bizi cehennem ateşinden, kabir azabının ve sualinin şerrinden koru.
Ve peygamberlere selam olsun. Hamd Alemlerin Rabb'i olan Allah'a mahsustur."


Ana Sayfa        İlayda Güçlü Ersoy        Eğitimler        Seanslar        İletişim